28 Şubat 2010 Pazar

Milano'dan elde var iki cevap..


Milano moda haftasında şimdiye kadar izlediğim bütün koleksiyonlarda edindiğim izlenim siyahın üstünlüğü oldu..


In my opinion, black was the main colour of most of the collections in Milano Fashion Week..

Milano'da şu ana kadar iki favorim var, biri Armani diğeri de Alberta Ferretti..


I have two favourites in Milano now, one is Armani and the other one is Alberta Ferretti..

Bilirsiniz kurumsal şirketlerin çoğunun giyim prosedürlerinde "smart casual" diye bir terim vardır, öyle giyinin gelin denir ama onun ne olduğu bir türlü açıklanmaz ve de tam olarak anlaşılmaz.. :)
-
As you know most of the big companies have a  smart casual term in their procedures. It's been told to wear like that but they never explain this and no one can understand the interior of these terms:)


Gardroba bakılır ve bugün çok önemli bir toplantım var ciddi olmam lazım ama mesaiye de kalıcam rahat olmak istiyorum, sonrasında da katılmam gereken bir davet var güzel olmalıyım..ayy ben ne giyeceğim şimdi denir ya.. işte Armani bu koleksiyonuyla bütün bu dertlere çare olmuş,ilham vermiş..
-
When you look at the wardrobe in the morning, you start to talk withyourself that you have a meeting and have to be serious and also you'll have overtime work and have to be in comfort and at the end you'll go to a party at night. And at that point Armani responds with their collection to these problems and also inspired..







Alberta Ferretti'nin koleksiyonunu tanımlamak için doğru kelime sanırım "pretty woman" olur.. "Ben burdayım bana bakın!!" diye bağırmayan ama işçiliği çok güzel, çok zarif ve detayları ile çok etkileyici bir koleksiyon olmuş.. 


The exact explanation for Alberta Ferreti collection is "Pretty Woman". It's a collection that has a good quality, elegant, impressive and also that does not scream that "Look, i'm here!!"..

   

24 Şubat 2010 Çarşamba

Londra Moda Haftası Erdem'le Sarsıldı!


Hakan Yıldırım ve Bora Aksu'dan sonra Londra Moda Haftası'nda, Erdem Moralıoğlu'da büyük bir sarsıntı yarattı..

After Hakan Yıldırım and Bora Aksu in London Fashion Week, Erdem Moralıoğlu created a big success and shaked the stage in London..

Yetenekli tasarımcı Erdem, Türk baba ve İngiliz annesi ile Montreal, Kanada'da büyümüş, daha sonra Birmingham'a taşınmış ve Londra’daki Royal College of Art’tan mezun olmuş, Diane von Furstenberg in New York'da çalışmış ve Vivienne Westwood'da staj yapmış..

Talented desinger Erdem a Turkish father and an English mother's sun growed in Montreal Canada. After that he moved to Birmingham and graduated from Royal College of Arts in London. He has an internship in Vivienne Westwood and worked for Diane von Furstenberg.


Türkiye'de çok fazla tanınmakla birlikte, İngilizlerin bayıldığı inanılmaz yetenekli bir adam Erdem.. Nitekim Style.com'da kendisinden Londra'nın Christian Lacroix'i diye bahsediyor..
Although Erdem is not well known in Turkey, English people really love him.. Actually Style.com describes him the Christian Lacroix of London.
Erdem'in markasının ömrünün Lacroix'den daha uzun olmasını dileyerek önce pazartesi günü defilesi yapılan 2010 autumn/winter koleksiyonundan sonra da 2010 spring/summer koleksiyonundan favorilerimi paylaşmak istiyorum..


I wish Erdem to continue his brand name longer then Lacroix and i'd like to share my favourites first from 2010 a/w then 2010 s/s collections.










Bu koleksiyon'da Erdem, Wisconsin Death Trip adlı kitaptan, kardan ve aşağıda birkaç örneğini görebileceğimiz Ryan McGinley’in "Moonmilk" isimli fotoğraf serisinden ilham almış..


In this collection Erdem inspired from the book called Wiconsin Death Trip, snow and some photograph's of Ryan McGinley's "Moonmilk" collection that you'll see some samples.







Aşağıda Erdem'in 2010 Spring/Summer koleksiyonundan tasarımlar..

At below some desings from Erdem's 2010 S/S Collection..









22 Şubat 2010 Pazartesi

Bir Vivienne Westwood Kasırgası Daha Geçerken..


Vivienne Westwood denince aklınıza ilk ne gelir? Benim aklıma Aysel Gürel geliyor (: Tıpkı Aysel Gürel gibi canlı, hayat dolu, bilgili, çokkk yetenekli ve en önemlisi zır deli bir kadın Vivien Westwood! (:

What comes to your mind when i say Vivenne Westwood? She reminds me Aysel Gürel (: Just like Aysel Gürel she is live, full of life, intellectual, very very talented an the most important one is totally crazy!(:


Londra Moda Haftası'nda sergilenen Vivienne Westwood Red Label koleksiyonu yine çok farklıydı..Defilede yapılan şov ve makyaj nedeniyle oluşan göz aldanmasına karşı:), spring 10 tasarımlarını en sade haliyle de göstermek istiyorum..

The Red Label Collection which is performed in London Fashion Week was again so different.. I want to show you the spring10 design with its most simple way not taking into consideration the optical illusion of the show and make-up in the catwalk.













Aşağıda, Spring 10 koleksiyonu ve tasarımların mağazalardaki en sade halleri..:) Sanki bu çılgın defilelerin bir parçası değillermiş gibi ne kadar da masumlar öyle değil mi? (:

At below, those are the most simple views of the Spring10 collection and the designs that are avaible in the stores. They look so innocent that you don't even believe those are used in this crazy catwalk..(: