9 Temmuz 2010 Cuma

Yağmurdan kaçış başlasın, 3. gün ve yola devam-Bergama'dayız :))

İşte sonunda yağmur rüzgarları geldi, haydi kaçalım diyerek ve ilerde burda bir bağ ev alıp sakince yaşama planları yaparak veda ettik Bozcaada'ya :)

Yola devam ediyoruz ama nereye? İzmir'e doğru yol alıyoruz, teyzeye ve kuzenlere gidiyoruz :)

Biz giderken yolda yağmur melekleri de bize eşlik ediyor :)

Buluta bakar mısınız, gerçekten kanatlı bir melek adam gibi değil mi?(melek adam da ne demekse :) )

Ve İzmir'e giderken Sercan'ın yoğun  isteği üzerine istikamet Bergama..Bergama'da Zeus Sunağı'na ve Bazilika'ya gittik..Çevredeki kilimcilerle sohbet ettik..Acaba önceki hayatımızda burda yaşamış olabilir miyiz diye düşündük..Kopamadık Bergama'dan..

Anadolu motifli hani şu baklava desenli kilimlerle hiç aram yoktur..Ama bu kilimler..Bunlar bambaşka değil mi? Mesela beyaz koltukların altında şahane olmaz mı?:)) Kilimlerin sahibi amcayla muhabbet ettik, bu kilimler Arabi kilimleriymiş ve Hakkari tarafında yapılırmış..Bu kilimleri daha çok bu bölgeye gelen İtalyanlar satın alıyormuş..Hatta amca beni de ilk başta İtalyan sandı (sanıyorum şapkamdan:)) sonrasında da tamam İtalyan değilseniz de sizin kesin tasarımla filan ilginiz var dedi..pek mutlu oldum hemen ufak arabi yolluk aldım bu sevinçle :))

Merak edenler için: Yukarıdaki kilimlerin fiyatları 700 lira civarında..Pazarlık yapılır tabii, kilim piyasasından hiç anlamam ama bence bu kilimlere değer, ne dersiniz :)

                Ve işte Sunağa geldik...


Bu fotonun çekilme amacı; erkeklere fötr ve kasket çokk yakışıyor demek içindir :)) Dedemin gençlik fotolarına bakıyorum hep fötr şapkalı..Oysa şimdi sadece sanatçılar ve marjinaller takıyor özellikle fötr'ü ve kasketi..Sevgili Beyler, fötr'den korkmayın, fotoda da görüldüğü üzre çokk yakışıyor, başka bir etki yaratıyor..Yukarıdaki çocuklar bu şapkaları takmamış olsalar hayatta dönüp bakmazdım, oysa bu halleriyle gözlerimi alamadım stillerinden :)) -Yaşlı delikanlıya da dikkat! :)-



Bergama'dan ilham veren detaylar..

Zeus Sunağı bu kadar..Görüldüğü gibi yamalı çocuk gibi..Çünkü kalanı devrin padişahının "değersiz taşların müttefiklerimize verilmesinde sakınca yoktur" fermanı sonucunda Berlin'e gönderilmiş..:(

Hiç yorum yok: